31 Aralık 2010 Cuma

Vira vira demir aldı dünya.....


Denize takılmış durumdayken çapa yapılmazmı hiç. Çok şükür 2010 bitiyor. Acılarla, üzüntülerle dolu bir yıl oldu. Çift yılları sevmiyorum dostlar, siz de benim gibimisiniz bilmem ama çift sayılı biten yıllarda hep olumsuzluklar yaşamışımdır oldum olası. Sonunda bitti, Güle güle 2010.......
Pin It

30 Aralık 2010 Perşembe

Balık Kolye-Küpe Takım.


Deniz mahsullerine devam. Balıksevelere sunulur. Bir de resimleri güzel çekebilsem tam süper olacak. Pin It

29 Aralık 2010 Çarşamba

En güzel Hediye

Bir annenin aldığı en güzel hediye, pamuklara sararak büyüttüğü, gözünde bir damla yaşa kıyamadığı, canının yongası, gözbebeği kuzusundan aldığı hediyedir sanırım. İrem'im iyi ki varsın bir tanem, benim neşe kaynağım, hayat pınarım.
Pin It

Kokoş Yüzük



Can sıkıntısı, moral bozukluklarından ve belki de depresyondan çıkma çalışmaları...... Gönlüm aşağıdaki resim gibi kapkara, aydınlığa çıkma çabalarımda işte bu çiçekler gibi. 
Gün ışığını yakalama çabasıyla, o soğuk karların altından çıkan Kardelenler gibi.........
Yorgunum dostlar, gönül yorgunu...............
Pin It

21 Aralık 2010 Salı

Denizatı Kolye

 

Denizatlarını oldum olası sevmişimdir, bu yazıyı sizlere hazırlarken rastladığım bilgi onları neden bu kadar sevdiğimi bana bir kez daha hatırlattı, Denizatları genel olarak tek eşliliği seçen ve erkekleri hamile kalan tek canlı türü, bunu biliyormuydunuz? Erkek denizatları hamile kalıyor, dişi yumurtaları getiriyor ve erkeğin kuluçka kesesine bırakıyor. Hamilelik 10 ila 42 gün arasında sürüyor ve bu süre boyunca eşler birbirlerine kur yaparak doğuma hazırlanıyor. Erkeğin hamilelik süresi boyunca dişi her sabah eşini ziyaret ediyor. Bu ziyaretler ve selamlaşma davranışları, dişiye eşinin doğum zamanı hakkında fikir veriyor.Bu zaman içinde dişi denizatı yeni bir yumurtlama için hazırlanıyor. Erkek de doğum sonrası yeniden hamile kalmak için sabırsızlanmaya başlıyor. Boş kuluçka kesesini dişiye göstererek yeni yumurtaları almak için hazır olduğunu belli ediyor. Bazen birkaç saniye, bazen de günlerce süren yeni bir çiftleşmeden sonra dişi, yumurtaları erkeğin kesesine bırakıyor. Denizatları hakkında daha fazla bilgi için buyrun buraya arkadaşlar Denizce.com

Şu sıralar, Denizatının şans getireceğine inandığımdan; saolsun çalıştığım şirketteki ablam (kendisi bir balık delisidir, ah bende en azından onun sevdiğinin onda biri kadar sevebilseydim balık yemeyi) balık aldığı sırada içinden çıkan denizatlarını bana getirdi. Nasıl mutlu oldum anlatamam, evet her canlı kendi doğasında güzel ama ağlara takılmış bir kere zavallılar, atılır mı hiç, kurutulur ve inşallah kuruyunca evdeki duvara asılır, getiren ablacığada sonsuz teşekkür edilir.


Pin It

9 Aralık 2010 Perşembe

Küçülen Plastik

Dünyalar güzeli prensesim için yaptığım kolye uçları ve küpeler. Çok şirin oldular. İçlerinden en çok Mini'yi ve Tazmanya Canavarını sevdim ben, ya siz?





Bunlarda prensesimin arkadaşı için yaptığımız hediyeler........


Pin It

8 Aralık 2010 Çarşamba

Bir Hafta Sonu Kaçamağı.......

Yazdan kalma bir hava vardı, Dipsizgöl'de....Hafta sonu Tosya'ya halamı ziyarete gittik ve sevgili kuzenlerimiz bizi Dipsizgöl'e götürdü. Doğa harikası bir yerdi, tam kafa dinlemek için ideal. İnsanlar hafta sonu yürüyüşü için Ankara'dan ve civar illerden gidiyormuş, çok güzel yürüyüş yolu yapmışlar. Zirve yaklaşık 3,5 kilometre, ağaçların arasından okları takip ederek çıkıyorsunuz.İşte size Dipsizgöl Fotoları. 
(En alta koyduğum fotoğrafa dikkat edin lütfen oklarla işaretlemeye çalıştım. Ben çam ağacının büyüklüğünü çekmeye çalışmıştım ama fotoğrafları bilgisayara aktarınca ağaca yansıyan insan silüeti çok ilginç. İnanın ben bakamadım ve buraya koyarken çok zorlandım. Ben fotoyu çekerken öyle birşey yoktu ama nasıl oldu da orada  o resim belirdi aklım fikrim ermedi. Bir de siz bakın istedim.Yorumlarınızı bekliyorum.....)



























İşte o foto arkadaşlar.Tıklayarak büyütebilirsiniz. En az 100 yıllık bir çam ağacı sanırım. Ben sizler için sağından solundan gövdesinin büyüklüğünü çekmeye çalıştım. Bilgisayara aktardığımda resme yansıyan insan silüeti tüylerimi diken diken etti. İnanın çekerken böyle bir şey yoktu. Olsa zaten topuklara kuvvet kaç metre kaçardım bilmem:) Laf aramızda ödleğimdir biraz :)) Fotoğrafı koyarken bile inanın çok zorlandım. Oklara doğru lütfen dikkat......................


Pin It

25 Kasım 2010 Perşembe

Tığ işi Perde



Salondaki gümüşlüğün alt kısmına ördüğüm, bir günlük iş diyerek başlayıp 15 günde zor tamamladığım minik perde :) şemasını internette buldum. Dış çerçevede çok hatalar vardı aldım kalemi kağıdı elime; hatalarını düzelterek Excel'de tekrar kendim çizip, paint olarak kaydettim, yapmak isteyenler için. Sizde denemek isterseniz kolay gelsin, şimdiden iyi günlerde kullanın.
Pin It

24 Kasım 2010 Çarşamba

Plastik Kolye


Uzunca bir aradan sonra merhaba.....Aslında bu postu 2 ay önce tam da babacığımı kaybetmeden bir gün önce taslak olarak hazırlamışım, yayınlamak bugüne kısmet oldu. Dayanılması o kadar zor bir süreç yaşıyorum ki, anlatamam. Tarifi anlatılamaz bir acı, bunu ancak yaşayanlar bilir. Buradan yorum bırakan, arayan, bu zor günümde beni yalnız bırakmayan tüm dostlarıma çok teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız.......
Yukarıda ki resimde  gördüğünüz kolye, şu an yeni sahibinde :) Güle güle kullan benim güzel arkadaşım.........
Pin It

14 Ekim 2010 Perşembe

Melek

MELEK
Ekimin ilk sabahı, ezan vakti sabah melekleri aldı seni bizden ah babacım;
Kanatsız bir melektin yaşarken, şimdi kanatlandın mı meleğim;
Nasıl bu kadar çabuk kaydın gittin elimizden be meleğim…..
Ne kadar hızlı ilerledi bu illet,
Diyemedim ah diyemedim meleğim, Kansersin diyemedim
Doya doya bakamadım gözlerine, gözlerimden içimin yangınını anlayacaksın diye
Doya doya sarılamadım sana be meleğim, yüreğimin titremesini hissedeceksin diye…
Başınız sağolsun dediler, başınız sağolsun…….
Seni morga getirdiklerinde uyuyordun sanki be meleğim….
Okşadım saçlarını, öptüm o güzel yanağını son kez..
Daha sıcacıktın be meleğim......
Kıyamazdın bize, kıyamazdın anneme,
Ah şimdi nasıl koydun  gittin bizi, o ulaşılmaz yerlere be meleğim........
Kızlarım derdin de başka birşey demezdin.
Erkek evlat özlemini hiç hissettirmedin bize be meleğim......
Ta ki ikinci bebeğime hamileliğime kadar…..
Doktordan size geldiğimizde cinsiyeti oğlanmış dediğimizde sevinçten ağlamıştın....
Ah meleğim, şimdi o küçük yürek seni soruyor verecek cevap bulamıyorum.
Melek oldu kuzucum, dedecin melek oldu o bulutların üzerinde artık…..
Eee hava çok soğuk dedem üşümez mi bulutlarda diyor, gökgürültüsünden korkmaz mı?
Melekler üşümez diyorum, ah melekler üşümez…
Ama ben üşüyorum babacım, ben………
Doyamadım sana babam doyamadım,
40 değil 440 yıl da yaşasak beraber doyamazdım sana be meleğim...
Hiç kimseyi kırmaz, hiç kimse için laf ettirmezdin,
Hiç birimizin gözünde yaş istemezdin….
Şimdi nasıl kıydın da gittin be meleğim…….
Ah benim gözüm, sol gözüm…….
Kimseler bilmez sol gözümü senden sağ gözümü annemden aldığımı,
Biri hafif açık kahve, diğeri kahve.
Ah benim gözüm, sol gözüm kapandın gittin artık,
Sağ gözüm sensiz ne yapacak şimdi.
Yanındayız her zaman sağ gözümün, ama senin gibi olamayız ki be meleğim.
Dayanamam derdim, ah ben dayanamam.
Sen o soğuk toprağın altında yatarken, ben sıcacık yatağımda uyuyamıyorum be meleğim.
Üşüyorum babam, üşüyorum; sen orada….ben burada, ısınamıyorum…..
Varlığın yetiyordu bizi ısıtmaya be meleğim.
Titriyor içim, üşüyor kalbim…..
Alışacaksın diyorlar, alışacaksın.
Alışıyor belki insan ama içim boşaldı sanki babam,
O boşluk kapanmayacak, dolmayacak artık........
Biliyorum ki yerin rahat; melekler, meleklerin yanındadır,
ama yine de kalbime dinletemiyorum be meleğim........
Ah yakışıklım, benim yakışıklı babacığım.
Küçükken hep bir fotokopi makinası olsada babamın fotokopini çıkarıp onunla evlensem derdim.
Sadece ben mi tüm arkadaşlarım, kendi babalarının değil senin fotokopini isterdi.
Kendi babaları senin gibi değildi çünkü.....
Şimdi klonlama diyorlar benim fotokopi makinasına……..
Ben ölürsem demişsin birgün “ben ölürsem cenazeme gelen olurmu ki”
Apartmanın önündeki kalabalığı görenler şehit cenazesi zannetmişler be meleğim.....
Ah meleğim, okuyun diyorlar, okudukça siz de babanızda rahatlar.
Düğüm düğüm oluyor boğazım be meleğim sana Yasin okurken…
Ama yine de kabullenemedim Rahmetli demeyi, kabullenemedim.
Sen benim kalbimde hala yaşıyorsun be meleğim.
Ah meleğim, benim melek babam.
Mekanın CENNET olsun be meleğim..
Rabbimin Şefeati, Rahmeti üzerinden eksik olmasın;
Bizi Cennetinde kavuştursun, benim güzel meleğim.
Meleğim,babam, birtanem, benim her şeyim……
Pin It

30 Eylül 2010 Perşembe

Kelebek Kolye


Kızılay'da bulunan tüm takı malzemesi satan mağazalara gittim ama bulamadım şu minik top top duran zincirlerin siyahından, bende deriye taktım bu kolyeyi, Suluhana gitmeyide hiç gözüm kesmiyor açıkcası, şu aralar işe bile zor gelirken. Gönlümde şu minik kelebek gibi kapkara, her çalan telefonda kanat çırpıyor, yarın babamın tomografi sonuçlarını alıp gideceğiz doktora. Bakalım şu pis tümör ne büyüklükte diye........ Yorumlarınızı alıp yayınlıyorum ama kusuruma bakmayın, çoğunlukla cevap bile yazamıyorum, hepinizden özür diliyorum, bu aralar psikolojim kapkara kelebek anlıyacağınız.

Ama iyiki kuzucuklarım var beni bana getiren, şükürler olsun onları veren Rabbime. Akşam ben kolyelerin fotografını çekerken benim minik tavşanım :D bana oyun hamurundan kolye yaptı, sizlerle paylaşmadan duramadım. Kreşe biraz biraz alıştı gibi, ona kreşi sevdirecek kız arkadaşı buldu sonunda ECE.....Biraz daha keyifli gitmeye başladık kreşe, hadi hayırlısı......
Pin It

28 Eylül 2010 Salı

Toka


Bu bu nedir bu? Gecenin bir vakti, uykusuz kalınca kuzucuğuma yapılan bir tokadır bu. Sabah apar topar nasıl işe bile yetiştiğimi anlayamadığım için :D saçlarında resimleyemedim kuzucuğumun.
Pin It

27 Eylül 2010 Pazartesi

Kış Hazırlıkları

Kışlıklar yavaş yavaş hazırlanıyor tarafımdan, tabi gönlüm elverdiğince. Ruhum o kadar daralmış ki hiçbişey yapmak gelmesede içimden, bu hafta sonu domates konservesi yaptım, turşular geçen haftadan ancak resimleyebildim. Bir haftada turşuların rengi döndü, anacığımla beraber yaptık kornişon turşusunu, vallahi biberler hazır ne yalan söyliyeyim, Çubuk turşusu. Babacığımın canı çekmiş, hep yanıma geldiğinde gittiğimiz pidecinin turşusundan canım istedi dedi, dururmuyum hemen koştum adamlara; onların aldığı toptancı gelince aradılar sağolsunlar aldım babişkoma ama ağzı yara içinde yiyemedi bitaneciğim, umarım toparlanırda bakar tadına :(
Domatesleri nasıl yaptığıma gelince evdekilerle beraber 7-8 kilo civarında domatesten 5 kavanoz (1 litrelik) konserve çıktı. Domatesleri rendeliyorsunuz, iyice suyunu çekene kadar pişiriyorsunuz, sonra içine tuzunu ilave ediyorsunuz. Ben sanırım 5-6 kaşık koydum. En son 2 yemek kaşığı şeker ilavesiyle bir iki tık kaynatıp sıcakken kavanozlara koyup ağzını sıkıca kapatıyorsunuz ve ters çevirip üzerine de bir örtü örtüp 1 gece beklettikten sonra kullanacağınız dolaba kaldırıveriyorsunuz efendim. 
İşte böyleee çok bişey yapmasamda, yorgunum dostlar; gönül yorgunu.............
Pin It

22 Eylül 2010 Çarşamba

İğne oyası yüzük

Çıldırmaya ramak kalmışken, son eserimi sizlere takdim edeyim canlarım. Sayısız İğne oyası denemelerinden sonra, geçen hafta izindeyken evde yapabilmeyi başardığım model. Çok usta işi olmasada (asıl gördüğüm modeller kalıptan çıkmış gibi) beni idare ediyor, bunu yüzük yaptım. Birde kolye ucunu yapabilirsem ( sabredip :D ) yeter bana..............
Pin It

21 Eylül 2010 Salı

Kolye Ucu


Bu aralar kafam o kadar doluki anlatamam, düşüncelerimi hissettiklerimi anlatamaz oldum. İki kelimeyi bir türlü biraraya getiremiyorum, yazacak o kadar çok şey varki aslında. Hiçbirinize doğru dürüst yorum bile bırakamıyorum, kusuruma bakmayın lütfen. Üsteki resimde yeni kolye uçları modelleri var, bakalım beğenecekmisiniz.

Geçen hafta oğluşum kreşe başladı, alışamadı bir türlü. Hergün gözlerinin altı şiş, mor mor geliyor kuzucum. Benim yakışıklı prensim, uysal, sevgi dolu, sevecen bıdığım, evimin minik erkeği...........kıyamam ben ona, ama mecburuz artık başlama zamanı gelmişti kuzucuğumun. Prensesim daha 17 aylıkken başlamıştı kreşe, oğluşum şanslı ona göre ama, ana yüreği bu arkadaşlar kıyamıyorum o gözlerine, o hassasiyetine. Oyyy oyyy paran çok olacak oturacaksın evinde, kuzucukların da olacak dizinin dibinde..............



Pin It

6 Eylül 2010 Pazartesi

İğne Oyası - Acemi işi 2

İğne oyalarına devammmm, hala istediğim kıvama getiremedim ama bu da diğer bir örnek. Şeytan diyor git uğraşana kadar al ne uğraşıyorsun amaaa bununla kafamı meşgul ediyorum anlıyacağınız. Merak eden arkadaşlarım için bunların nasıl yapıldığının anlatıldığı sitenin adresini veriyorum arkadaşlar, resimlerle tek tek anlatmış sağolsun arkadaş. İki aydır uğraşıyorum anca bu kadar oldu benimkiler. http://hobielemegiigneoyasi.blogcu.com/
Pin It

Un Helvası


Arkadaşlar geçmiş kandiliniz mübarek olsun. Bir gün gecikmeli de olsa size güzel bir helva tarifi vereceğim. Bu tarifi daha önce Oktay Usta'nın sitesinden almıştım. Doğum iznindeyken zaten Oktay Ustanın yüzünden kiloları almıştım, her gün eşimi arayıp akşama şunları şunları al sakın unutma diyince "yinemi Oktay Usta!!!" deyip, ama yaptıklarımı da afiyetle yiyen :) kocacığımı bezdirmiştim. Denemek isteyenlere işte tarif........
Malzemeler:
2 Su brd.un
Yarım paketten biraz az margarin
1 çay brd. sıvıyağ (ben fındık yağı kullanıyorum)
1 çay brd.dövülmüş ceviz
1 su brd. toz şeker
1 su brd.su (ben yarım su, yarım süt kullandım)
Yapılışı:
Sıvıyağ ve margarini tavaya alalım, margarin eriyince unu ilave edip kavurun. Rengi bayağı bir döndükten sonra (pembeleştikten sonra siz karar verin, çok koyu olmamalı) cevizini ve şekerini ilave edin. Birazda bunlarla kavurduktan sonra suyunu ilave edin, iyice karıştırıp altını kapatın.
Not: unu kavurma işleminde kaşığın tersiyle eze eze kavuruyorsunuz.
*******Bu arada bir ayda rejim filan yapmadan, veremiyorum diye kafaya taktığım o 5 kiloyu vermişim. Doğum öncesi kiloma döndüm anlıyacağınız, ha iyi bişeymi derseniz babacığım iyi olaydı da 0 5 kilonun üzerine bir 5 daha alaydım, üzüntü insana kiloyu da verdiyor, sağlığını da elinden alıyor anlıyacağınız. Rabbim şu mübarek günlerde Babacığıma ve tüm hastalara şifa versin*******
Pin It

2 Eylül 2010 Perşembe

İğne Oyası - Acemi işi

Bu iğne oyalarına taktım bu aralar anlıyacağınız, tatilde aldığım o güzelim iğne oyası kolyemi bulamıyorum evde çıldıracağım, babamın ameliyat haberini alıp apar topar dönerken, otelde mi unuttum nedir bilemiyorum. Bu durumda ne yapılır haddini aşarak iğne oyasına merak salıp yapmaya çalışılır tabii; ama resimden de anlıyacağınız gibi ben kimmm iğne oyası kim, netten yapımlarını bulduğum kadarıyla ve teyzoşumun Ankara'ya geldiğinde gösterdiği kadarıyla anca bu çıktı ortaya. Pes etmezsem çalışmalara devam edeceğim, hadi hayırlısı.......
Pin It

İğne Oyası Sehpa Takımı

Hafta sonu evde yavaş yavaş bayram temizliğine başladım. Örtüleri değiştirmek için sandığı karıştırırken bir şey buldum ki dünyalar benim oldu ( önce :D ) aman allahım çeyizimde nasılda unutmuşum meğer iğne oyası sehpa takımı varmış diye ama sonra hüsrana uğradım nedenmi ? hemen telefona sarılıp annemi aradım: anneeee sandıkta ne buldum biliyormusun, iğne oyası takım yippuuuu diyerek :DDD; ama canım annem duruma hemen müdahale etti, sakın kullanma onlarııı onu İrem'e babannesi ilk doğum gününde kızımın ilk çeyizi olsun diye getirmişti yaaaa :((( Arkadaşlarr dumur oldum anlıyacağınız yaaa, insan bu kadar unutkanlaşabilirmi birrrr, ikincisi isee yawww kızımınmış tüh beaaa diyerek :DDD banada sadece resimlerine bakmak kaldı anlıyacağınız. Buyrun işte size resimleriiii:


Nasıl güzel dimi? Sevgiliii kayınvalideciğim, annem annem ne olurdu şu kızına da bi takım alsaydın beeee, mis gibi sererdik bayram arifesi örtüleri her yere yahu :DDD

Sandıktan birde tepsi örtüsü çıktı, yapımı basit aslında belki yapmak isteyen olur diye yakından çektim hadi buyrun bakalım........


Pin It
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...